Her gün fikirlerimin, deneyimlerimin, çalışmalarımın gelişeceğini bildiğimden güncellemeler için kitaptan QR kodlarla buraya yönlendirme yapmıştım. Kitap capcanlı bir programa temel teşkil edince 21-Günlük Hayatımızı Upgrade Ediyoruz Programı da buradan devam edecek. Kitapta sıraladığım eğitimler hızla arttı; Ana Sayfa altındaki oklarla göz atabilirsiniz. Yönlendirmeli Meditasyonlar yeniden düzenleme aşamasında, kısa bir dönem için affınıza sığınarak onlar da erişime kapalı.
Hayatımızı Upgrade Ediyoruz - Programa Destek Konular
Hayatımızı Upgrade Ediyoruz Programımızın videolarını mümkün olduğunca keyifli ve kolay izlenir/uygulanır tutmayı tercih ediyorum.
Ne de olsa Yaşam Kolaylaştırıcısı dedim kendime, Sıkıcılaştırıcısı değil!
Bir kısmınızın paylaştığım şeylere mantıklı açıklamalar bulmak isteyeceğinizi biliyorum.
"Bunların bilimsel açıklaması nedir?", "Kuantum Alandan niyetle nasıl bolluk bereket frekansı gönderilir ki?" gibi soruları çok duydum.
Yanınızda olmayan birine enerji gönderemeyeceğinizi düşünüyorsanız, uzaktaki sevgilinize, eşinize, çocuğunuza bir telefon konuşması veya whatsapp mesajıyla sevginizi gönderip gönderemediğinizi, onun da bunu hissedip hissedemediğini tekrar bir düşünün derim.
Hepsi enerji. Hepsi titreşim. Hepsi frekans.
Bir kısmınız da bunu hiç merak etmeyip işin mucizevi görünen kısmıyla ilgilenecek ve sıkıcı detaylara boğulmak istemeyecektir. İşin daha çok eğlencesinde olanları da - ki bence bu da çok güzel - hesaba katmamız gerekiyor.
Bu durumda şöyle yapalım mı?
Arzu edenler bu sayfaları referans olarak kullansın. Ben de sık sık buraya konulara uygun içerik ekleyeyim. Günlük videoları da basit ve eğlenceli tutalım.
Ne dersiniz, olur mu?
Kuantum Mekaniğini herkesin anlayacağı şekilde uzun uzun Çifte Yarık Deneyiyle anlatan videoyu en aşağıda paylaştım.
Gözlenildiğinde (gözlemlendiğinde) farklı davranan, hatta gözleyenin beklediği, görmeye alışık olduğu gibi davranan parçacıklar, niyetle gerçekliği nasıl etkileyebildiğimiz konusunda aydınlatıcı olacaktır.
Kilo veremeyeceğinizi düşünüyorsanız veremiyorsunuz!
"Bir şeyi yapabileceğinizi düşünüyorsanız, doğrudur. Yapamayacağınızı düşünüyorsanız yine doğrudur!"
Hiç kilo veremediğinizi, ne yeseniz yaradığını düşünüyorsanız o kiloları gerçekten de veremediğiniz, paranın aslanın ağzında olduğunu ve kazanmanın zor olduğunu düşünüyorsanız da hep zorlandığınız gibi.
Bu konuda gerçek hayat uygulamasıyla yapılan Harvard deneyini program içinde videolarda anlatıyorum.
Filmin çok beğendiğim başka sahneleri de var. Ayrıca kitaplarının neredeyse tamamını okuduğum, pek çok eğitim ve podcast'ini takip ettiğim Dr. Joe Dispenza da konuşmacılar arasında. Sene 2006, çok gençmiş ama vakıfmış o zamandan konuya :D
Siz seçim yapana kadar bütün olasılıklar kuantum alanda mevcuttur," diyor. Aynı anda birden fazla yerde olmak mümkün.
Kuantum alanda odaklandığımız/niyet ettiğimiz şeye niyet ettiğimiz anda zaten sahip oluruz, onu maddesel boyuta taşıyabilmek için de aynı frekansı tutturmamız gerekir, emek isteyen kısmı o. Hayalinizde var etmekle, gerçekte sahip olmak gibi, hayaliniz genelde kuantum alanda kalıyor. Veya şimdiye kadar kalıyordu diyelim.
Alanda olmanın, bunları deneyimlemenin tadına varacak mısınız, keyif alacak mısınız, hayatınıza hoşluklar katacak mı bilemiyorum. Çoğu insanın hem çok keyif aldığına hem de harika değişimler yaşadığına birinci elden şahidim ama.
"Bence yeni paradigmanın kilit manzarası en azından benim konum, tıbba gösterdiği bilincin gerçek ve etkili olduğudur. Yeni bir paradigma kurmak için duyularımızın ötesine geçmeliyiz.
İçinizde olup bitenler beyninizde, sinir sisteminizde, gözlemleme yetinizde, hafızanın ve aklın çalışma biçiminde, yani orada olan her şey, pekala bir çeşit gözlemci-madde ilişkilenmesi olabilir ve şeyleri sizin için gerçek yaparak gerçekliği nasıl algıladığınızı, belirliyor olabilir.
Biliyorsunuz, bu dışarıdaki gerçekliği değiştirmiyor.
Koca koltuklardan, kamyonlardan, buldozerlerden ve roketlerden bahsetmiyorum, hayır bunlar değişmez. Ama şeyler hakkında ne düşündüğünüzü, nasıl hissettiğinizi ya da dünyayı nasıl algıladığınızı değiştirirsiniz.
Beynin her bir saniyede işleyebildiği sonsuz bilgi bize dünyada algıladığımızdan daha fazlası olduğunu gösteriyor. Yine de her an, duyularımız yoluyla bir deneyime dalıyoruz.
Görüyor, kokluyor, tadıyor, hissediyoruz. Duyularımızla gerçekliğimizin içine dalıyoruz. Gerçeklik hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. Tüm o dışarıdaki gerçeklik dediğimiz şey duyu organlarımızın eleğinden geçiyor.
Beyin saniyede 400 milyar bit bilgi işliyor. Ama bunların sadece 2.000'inin farkındayız.
Bu, gerçekliğin beyinde her an var olduğunu gösteriyor.
Bence nihai gerçek kişinin onu nasıl algıladığıyla yakından bağlıdır ve kişinin o anda düşündükleri dünyanın asıl gerçekliğidir.
Eğer beyin 400 milyar bit bilgi işlerken biz ancak 2.000'inin farkındaysak demek ki gerçeklik beyinde sürekli var ve bilgi alıyor ancak bir bütün haline getiremiyoruz.
Ama eğer bize teamüllerin dışında bilgi ve veri sunulur da kuantum fiziği ve nöro-fizyolojiyi biraraya getirebilirsek ve beynin bu konuda düşünmesi istenir de 'ya öyleyse'leri ve olasılıkları incelerse bildiklerimizi deneyimlerimizle birleştirir ve bunu sürekli tekrar edersek beynin iki ayrı sinir ağı bütünleşecek ve bu da yepyeni bir görüş verecektir.
Bu bir el feneri alıp ışığını bedenimiz, çevre ve zaman ile ilgili 2000 bit bilgiden yavaşça karanlığa tutmak ve orada yeni bir şey görmek olacaktır, ki buna idrak denir."
No comments:
Post a Comment